Teknoloji endüstrisinin önde gelen isimlerinden biri olan Google, ABD Adalet Bakanlığı’na karşı kendini savunmaya çalışıyor. 10 hafta sürecek davada Google’ın inovasyonu engellemek ve rakiplerini elemek için internet pazarındaki hakimiyetini kullandığı belirtiliyor. Bu da davanın son 25 yılın en büyük antitröst davası olarak nitelenmesine neden oluyor.
Adalet Bakanlığı’nın baş davacısı Kenneth Dintzer, “Bu dava internetin geleceği ve Google’ın arama motorunun anlamlı bir rekabetle karşılaşıp karşılaşmayacağıyla ilgili” dedi.
10 hafta boyunca federal avukatlar ve eyalet başsavcıları, pek çok cihazda varsayılan arama motoru olarak yer alan Google’ın piyasayı kendi lehine çevirdiğini kanıtlamaya çalışacak.
ÜNLÜ TEKNOLOJİ LİDERLERİ DE İFADE VERECEK
ABD Bölge Hakimi Amit Mehta muhtemelen gelecek yılın başlarına kadar bir karar yayınlamayacak. Ayrıca Google’ın yasayı çiğnediğine karar verilirse, Kaliforniya merkezli Mountain View şirketinin ne gibi yaptırımlarla karşılaşacağı ve hangi adımları atması gerektiğine başka bir duruşma karar verecek.

Google CEO’su Sundar Pichai’nin de ifade vermesi bekleniyor.
Davada teknoloji dünyasının önde gelen liderlerinin de ifade vermesi bekleniyor. Duruşmanın ilk tanığı olarak Google’dan Hal Varian sorgulanırken, dört yıl önce Google’ın kurucu ortağı Larry Page’in yerine geçen Alphabet CEO’su Sundar Pichai’nin ve üst düzey Apple yöneticisi Eddy Cue’nun da kürsüye çağrılabileceği konuşuluyor.

Davada konuşması beklenen bir diğer isim ise Apple’dan Eddy Cue…
Aslında Adalet Bakanlığı, yaklaşık üç yıl önce henüz Trump yönetimdeyken Google’a karşı antitröst davasını açmıştı ve şirketin internet arama hakimiyetini rakiplerine karşı haksız avantaj elde etmek için kullandığını iddia etmişti.
MİLYARLARCA DOLARLIK RÜŞVET VERİYOR
Hükümet avukatları, Google’ın, Apple’ın Safari’sinde ve Mozilla’nın Firefox’unda varsayılan arama motoru olmak için yılda milyarlarca dolarlık rüşvet verdiğini söylüyor. Dintzer, konu hakkında şunları söyledi: “Google bu ayrıcalıklı pozisyonlar için yılda 10 milyar dolardan fazla para ödüyor.
Google’ın sözleşmeleri, rakiplerin özellikle telefonlarda reklamdan para kazanma konusunda eşit koşullarda olmamalarına neden oluyor. Bu çark 12 yıldan fazla bir süredir dönüyor. Ve her zaman Google’ın avantajına dönüyor.”
İDDİALARI REDDETTİ, RAKİPLERİNİN ÇOK OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Tüm bu iddialara rağmen ve internet arama pazarının yaklaşık yüzde 90’ına hakim olmasına rağmen Google, geniş bir rekabet yelpazesiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Şirket, rakiplerinin Microsoft’un Bing gibi arama motorlarından, tüketicilerin ne satın alacakları veya nereye gidecekleri konusunda soru sorabilecekleri Amazon ve Yelp gibi web sitelerine kadar uzandığını öne sürüyor. Google’ı temsil eden Williams & Connolly hukuk firmasından Avukat John Schmidtlein, “Kullanıcıların web’e varsayılan arama motorları dışında erişmesinin birçok yolu var ve insanlar bunları her zaman kullanıyor” dedi.
Ancak Google’ın bu iddialarına Dintzer karşı çıkarak şunları söyledi: “Kullanıcı verileri bir arama motoru için oksijendir. Pazar hakimiyeti nedeniyle Google arama ve reklam ürünleri, rakiplerinin umabileceğinden daha iyi.”
Dintzer bu sözleriyle, Google’ın ne kadar çok arama işlenirse, o kadar fazla veri topladığını, bu verileri de gelecekteki aramaları iyileştirmek ve rakiplerine karşı daha da büyük bir avantaj sağlamak için kullanılabileceğine dikkat çekmiş oldu. Ve Google’ın da arama motorunun Apple ve diğer şirketlerin ürünlerinde varsayılan seçenek olması için bu kadar çok para ödemesinin nedeninin bu olduğunu söyledi. Dintzer, Google’ın 15 yıldan fazla bir süredir varsayılan arama motoru olmayı bir silah haline getirdiğini belirtti.
Davacılar, ayrıca Google’ın rekabete aykırı taktiklerinin Apple’ın kendi arama motorunu geliştirmesini engellediğini savunuyor.
BELGELERİ YOK ETTİ
Mahkemede dikkat çeken bir başka iddia ise Google’ın delil olarak sayılabilecek belgeleri yok etmesiydi. Dintzer, Google’ın belgeleri mahkeme sürecinin dışında tutmak için sildiğini ve bir kısmını da avukat-müvekkil ayrıcalığı altında saklamaya çalıştığını söyledi. Dintzer, “Belgeleri yıllarca yok ettiler” dedi.
GOOGLE KENDİNİ BÖYLE SAVUNDU
Tüm iddialara rağmen Google’ın avukatı Schmidtlein, şirketin, arama motorunda yapılan sürekli iyileştirmeler sayesinde insanların Google’a geri döndüklerini ve Google’da gezinmenin internette bir şeyler aramakla eşanlamlı hale gelen bir alışkanlık biçimine dönüştüğünü söyledi. Schmidtlein, Google’ın yaptığı çalışmalarla aramayı ana rakibi Bing’den daha iyi hale getirdiğini söyledi.
25. YILI DAVAYLA GÖLGELENDİ
Davanın, Google’a yapılan ilk yatırımın 25. yıldönümünden sadece birkaç hafta sonra başlaması ise ayrıca dikkat çekiyor. Larry Page ile Sergey Brin’in Silikon Vadisi’ndeki bir garajda ortaya çıkardıkları ve Andy Bechtolsheim’ın 100 bin dolarlık çeki sayesinde bugünlere gelen Google’ın 25. yılı tarihin en büyük davalarından biriyle gölgeleniyor.
Davaya ve teknoloji dünyasını şaşırtan iddialara rağmen Google’ın kurumsal ana şirketi Alphabet, 1,7 trilyon dolar değerinde ve 182 bin kişiyi istihdam ediyor. Şirket kazancının çoğu ise günde milyarlarca soruyu yanıtlayan bir arama motoru tarafından desteklenen dijital hizmetler ağı üzerinden akan yıllık 224 milyar dolarlık reklam satışlarından geliyor.
SONU MICROSOFT GİBİ Mİ OLACAK?
Adalet Bakanlığı’nın antitröst davası pek çok kişiye 1998’de Microsoft’a karşı açılan davayı hatırlattı. Microsoft, tam da internetin yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde Internet Explorer’ı kullanmaya zorlamakla suçlanmıştı. Dava sonunda Microsoft, derin bir darbe almış ve internet aramalarının ve akıllı telefonların etkisine uyum sağlamakta zorlanmıştı.
Adalet Bakanlığı’nın Google davasında yer alan ekibinin birkaç üyesinin (Dintzer dahil) Microsoft soruşturmasında da çalışması bu noktada önem taşıyor.
Dava, gücünün azalmasına neden olacak tavizlerle sonuçlanırsa Google, yeni sorunlarla karşı karşıya kalacak. Hatta bu noktada teknoloji dünyasında oyunun kuralları da yeniden yazılabilir.