ABD’de Joe Biden yönetimi bir kaç gündür alışılmadık bir skandalla boğuşuyor. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in 1 Ocak’ta Virginia’daki Walter Reed Ulusal Askeri Tıp Merkezi’ne yatışından Beyaz Saray ile ilgili birimlerin haberdar edilmemesi son derece şaşırtıcı oldu. Austin’in yılbaşı günü “elektif bir tıbbi prosedür için” hastaneye kaldırıldığı ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan’a 4 Ocak’a kadar bildirilmemiş meğer. Biden’ın da haberinin olmadığı söyleniyor. 70 yaşındaki Austin’in hangi tıbbi prosedürü geçirdiği, komplikasyonların neler olduğu ya da Walter Reed’den ne zaman taburcu edildi belli değildi. Ancak Cuma günü görevine dönebildi Bakan.
Bu önemli bir olay tabii. Orta Doğu’da ABD askerlerine yönelik tehditlerin arttığı, ABD’nin İsrail ile Ukrayna’daki savaşlarda önemli rolleri oynadığı bir dönemde, ülkenin en üst düzey savunma liderinin sağlık durumu elbette merak konusu olur. Daha da önemlisi sağlığının karar verme yeteneklerini etkilemiş olmasından da endişe ediliyor bakanın. Haklılar da çünkü ülkenin nükleer hazırlığını sürdürmekle görevli kişi o.
Yapılan açıklamaya göre durumun Sullivan ile Biden’e bildirilmemesinin nedeni Austin’in özel kalem müdürü Kelly Magsamen’in de hasta olmasıymış. Asıl neden de hatasının sorumluluğunu kabul eden Austin’in bu tür şeyleri kendine saklayan inatçı, eski kafalı bir asker olması. ABD medyasında yapılan değerlendirmelere göre son derece içine kapanık biri olan, bu dört yıldızlı eski general, kendi bildiğini okuyan, sorunlarıyla insanları “rahatsız etmekten” hoşlanmayan biriymiş.
Austin ile çalışmış olanlar Austin’in, on yıllar süren askeri kariyeri boyunca kameralardan kaçtığını, sadece birkaç yakın sırdaşı olduğunu söylüyor. ABD askerlerinin Irak’tan geri çekilmesi sırasında ABD Merkez Komutanlığı’nı denetleyen general olarak nadiren basın toplantısı düzenlediği, Savunma Bakanı olarak, seleflerinin aksine, resmi seyahatlerinde çok az gazeteciyi yanına aldığı söyleniyor. Temmuz ayından bu yana Pentagon’da bir basın toplantısı yapmadığı, ancak seyahatleri sırasında düzenli olarak basına bilgi verdiği de belirtiliyor.
Ortadan kayboluşunun kimse tarafından neredeyse bir hafta boyunca bilinmemesi hem şaşkınlık hem de kızgınlık yaratan Austin’in en büyük destekçisi ise Biden. Başkan’ın onu görevden almayı düşünmediği, hatta istifasını sunması halinde bunu kabul etmeyeceği ifade ediliyor. Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Austin’e desteğini açıkladı olay üzerine. Hemen istifa etmesi gerektiğini söyleyen biri var tabii: Donald Trump.
Austin’in sorumluluklarının en azından bir kısmını devrettiği duyruldu bu arada. Pentagon Austin’in Walter Reed’e yatışından bir gün sonra, 2 Ocak Salı günü öğleden sonra “sürekli güvenli iletişim kabiliyeti gerektiren bazı operasyonel sorumlulukları” Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks’e devrettiğini bildirdi.
Çok sayıda Kongre üyesinin yaşanan iletişim kopukluğunun Pentagon liderliği konusunda ciddi soru işaretleri yarattığını söylemesinde haklılık payı var. Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’nin önde gelen Demokrat ile Cumhuriyetçi üyelerinin ortak açıklamasında Pentagon’a Austin’in sağlık durumu ile “geçtiğimiz hafta yaşanan karar alma süreci” konusunda şeffaf olma çağrısında bulunulması da skandalın boyutunu gözler önüne seriyor.
Dünyanın en büyük savaş makinesinin birinci dereceden sorumlusunun hastanede yatışından ABD yönetiminin haberdar olmaması ülkede şeffaflık tartışması yarattı. Austin’in durumunun sadece yönetime değil medyaya bildirilmemesi de eleştiriliyor. Kolay değil Austin Başkanlık sıralamasında altıncı sırada bulunuyor. Dolayısıyla bu tür aksaklıklara bilerek ya da bilmeyerek yol açması kariyeri açısından iyi bir durum değil.
Neden bu kadar sorun yapıldığına gelince şu söylenebilir; Austin’in günlerdir hastanede yattığının açıklanmaması, üst düzey hükümet yetkililerinin sağlık sorunlarının acilen açıklandığı normun ihlali anlamına geliyor.
Ağustos 2022’de Austin bir test yaptırdıktan birkaç saat sonra COVID-19 olduğunu duyurmuş, bir bildiride semptomlarını detaylandırmış, “tüm yetkileri elinde tutma” planını da açıklamıştı oysa. Yani yapılması gerekenin ne olduğunu biliyordu.
“Devlet mekanizması”ndaki bu küçük aksaklık günlerdir konuşuluyor ABD’de.
Dünyanın başına bela olmak için en ufak bir aksaklığın olmaması gerek çünkü.